İslam Ülkelerini Bir Araya Getirmeden Güçlüyüz Diyemeyiz! | Saadet Partisi
 
   

İslam Ülkelerini Bir Araya Getirmeden Güçlüyüz Diyemeyiz!

03.6.2020

İslam Ülkelerini Bir Araya Getirmeden Güçlüyüz Diyemeyiz!

Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu’nun 25 Eylül 2019 tarihli basın toplantısı notları;

“Dünya 5’ten büyüktür” elbette fakat gücün varsa böyledir. Siz İslam ülkelerini bir araya getiremiyorsanız gücümüz var diyemezsiniz.

Bildiğiniz gibi BM her yıl bu aylarda toplanıyor. Fakat son toplantı kadar garibine rastlanmadı desek abartmış olmayız. Bu toplantıya esas ağırlığını koyan çevre konusundaki genç bir kızın ifadeleri oldu. Fakat çevre konusundaki hususlar karşılık bulmadı.

*

Mısır’da yaşanan insanlık krizinin daha fazla büyümeden sulh ile çözülmesini ve adil bir yönetimin tesis edilmesini temenni ediyorum.

*

Suriye meselesi silahla değil diyalogla çözülmelidir. Çankaya zirvesinde alınan kararlar bir an önce uygulamaya konur ve umarız yaşanan vahşet sona erer.

*

BM toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan çok güzel noktalara temas etti. Bizim bazı söylediklerimiz orada dile getirilmiş oldu, Aylan bebeği de gösterdi İsrail haritasını da… İsrail’e tahsis edilen bölgenin nasıl genişlediğini Filistinlilerin dar bir bölgeye mahkûm edildiğini gösterdi.

*

Haklı olarak soruyor nerede duracak bunlar?

Ben size söyleyeyim; İsrail o sınırlarda durmayacaktır. Dün söyledik 20 sene önce de söyledik bugün tekrar ediyorum BOP dediğini proje Büyük İsrail Projesi’dir.  O sınırlara mahkûm olmayacağını açıkça söylüyor İsrail! Bu projenin de sahibi İsrail’den önce ABD’dir. ABD dünya Siyonizm’inin bir numaralı destekçisidir.

*

Sayın Cumhurbaşkanı “Dünya 5’ten büyüktür” diyor, elbette öyle lakin bu ancak gücün varsa böyledir. Siz İslam ülkelerini bir araya getiremiyorsanız gücümüz var diyemezsiniz.

*

Türkiye her alanda ekonomik olarak daralmış bulunmaktadır.  Ekonomi daraldığı için açıkta daralıyor, açık daralması ekonominin iyiye gittiği anlamına gelmez bunun sebebi ekonomik daralmadır.

*

Hala üretime dönük olmayan yatırımlar ön planda… Şimdi ihracatı arttıracağız diyorlar neyle arttıracaksınız? Üretim olmadan ihracat artmaz!

*

IMF politikaları gündeme getiriliyor. Borçlarımızı ödemek için IMF ile masaya otursak da bu problemlerin üstesinden gelsek mi diye söylüyorlar. Tabi bunu yandan çarklı diyorlar fakat bu ülke ne MC Kınsey’den ne de IMF’den hayır görür!

*

AK Parti iktidarında Kemal Derviş politikaları uygulandı. Bizi bu hale getiren IMF politikalarıdır. IMF daima ortaklarının menfaatlerini önde tutar. Bugün içinde bulunduğumuz krizden çıkmak istiyorsak muhakkak üretime dönük olmayan yatırımları durdurmak mecburiyetindeyiz.

*

Kendi problemlerimizi kendimiz çözmek zorundayız. Bu politikalar değişmedikçe kesinlikle Türkiye’nin düze çıkması mümkün değildir. Net bir şekilde ifade etmek istiyorum bu ülke içinde bulunduğu çıkmazdan ancak üreterek kurtulabilir.

*

Bütçenin son durumuna da göz atarsak bizim için borçlanmanın getirdiği en büyük yük faiz… Ağustos’ta faize 11 milyar lira faiz ödemişiz. Toplam faiz 69.3 milyar lira olmuş durumdadır.

Bütçe gelirlerinde de artışlar var onu da ifade etmek istiyorum, vergi gelirlerinde ciddi bir artış meydana gelmiş bulunmakta. Gelir toplam olarak 94 milyar lira civarında açık ise 68 milyar lira…

*
Ülkemizde birçok mağdur kesim var herkes mağduriyetini dile getirmeye çalışıyor. Toplumun bazı kesimleri kendi problemlerinin önem arz ettiğini vurguluyorlar.

*

Bunların bir kısmı da Romanlar…

En ciddi problemleri işsizlik, şimdi son zamanlarda uyuşturucu alışkanlığı işsizliğe paralel bir problem olarak görülüyor. Maalesef iktidardan talepleri bir karşılık bulamadığı için bu vatandaşlarımızın eğitim seviyesi ülkemizdeki en düşük kesim.

Eğer iktidar bir adım atmak istiyorsa mutlaka buraya ciddi bir kaynağı tahsis etmesi icap eder. Hem eğitimde hem diğer konularda…

*

EYT’lilerin mağduriyeti de kronikleşti, alacakları var devlet alacaklarını ödemiyorlar. Emekli olsalar yaşa takılıyorlar, dünyada bunların yaşadığı probleme benzer bir problem olduğunu düşünmüyorum. Çözüm bulamıyorlar, çözümü klasik politikalar ile bulmak mümkün değil.

Tekrar ediyorum iktidar çözüm yolu aramakla mükelleftir. EYT’li vatandaşlarımızın durumu ölümlerden ölüm beğenmek ne yazık ki.

*

Bunun yanı sıra bir başka problemimiz ise su, elektrik, gaz hizmetlerinde tam bir keşmekeş yaşanmasıdır.

Vatandaş mağdur ediliyor!  Doğalgaz saat değişikliği vs gibi konularda geçim sıkıntısı yaşayan milletimizin sırtına ek masraflar yükleniyor. Eğer özelleştirme yapıldıysa hizmetin vatandaşa düzgün ve adil bir şekilde ulaştırılmasını sağlamakla mükellefsiniz.

İktidara sesleniyorum milletimizin su, gaz ve elektrik konusunda yaşadığı haksızlıkları gidermek için bir adım atın.”