Kendi Savunma Silahlarımızı Kendimiz Üretmek Mecburiyetindeyiz | Saadet Partisi
 
   

Kendi Savunma Silahlarımızı Kendimiz Üretmek Mecburiyetindeyiz

03.6.2020

Kendi Savunma Silahlarımızı Kendimiz Üretmek Mecburiyetindeyiz

Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısını, bazı programlara katılmak için gittiği Edirne’de, il başkanlığımızda yaptı.

24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla basın toplantısını medya buluşması şeklinde gerçekleştiren Karamollaoğlu, bugün dolayısıyla “gerçekleri özgürce yazabilen bir basın” vurgusunda bulundu.

Temel Karamollaoğlu gündeme dair değerlendirmelerde bulunduktan sonra gazetecilerin sorularını da cevapladı.

Eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla ile ilgili soruya Karamollaoğlu, “Hakan Atilla beyin Türkiye’ye dönmesinden memnuniyet duyuyoruz. Onların Amerika’da tutuklanmaları, hukukun gereği olduğu kanaatinde değilim. Tamamen politik bir tavırdı. Bizde politik tavır sergiledik. Brunson’u bıraktık, adaletin gereği miydi? Bir zamanlar ‘biz bu önemle olmaz diyorduk, sonra bırakıldı. Sonra başka bir papaz daha bırakıldı şimdi Atilla geri geldi. Biz bundan memnuniyet duyarız. Ama tabii onların Amerika’da uzun bir zaman tutuklanmış olmalarını doğru bulmuyoruz.” yanıtını verdi.

HÜKÜMETİN TAVRINA TAM DESTEK VERİYORUZ

Amerika ile münasebetin bu şekilde düzeltilemeyeceğini savunan Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı:

 “Bu nokta da şunu söylüyoruz ısrarla. S-400’ler konusunda hükümetin tavrına tam destek veriyoruz. Verdiğimiz de yeni değil 2 senedir söylüyoruz. Buradaki tavrı isabetli. Biz Amerika’ya kendi savunmamız noktasında mahkum kalamayız. Bundan dolayı da biz kendi savunmamızı kendi imkanlarımızla sağlamak zorundayız. Bu bir politikadır. Bunun da arkası gelmelidir. Bu noktada hükümetin ortaya koyacağı ciddi her projeye destek veririz.

Bizim desteğimiz psikolojiktir, siyasidir ama önemlidir kanaatindeyiz. Onun için meseleye o noktada farklı yaklaşıyoruz. Ama şunu da söyledik. S-400’ler, S-400’lerden ibaret değildir. Bu politikanın arkasının gelmesi icap eder. Önemli olan bizim kendi ayaklarımızın üzerinde duracak bir noktaya gelmemizdir. Yani kendi savunma silahlarımızı kendimiz üretmek mecburiyetindeyiz.”

SURİYE’DE BARIŞ SAĞLANACAK POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ

Türkiye’nin Suriye’de barışın sağlanacağı politikalar üretmesi gerektiğini ifade eden Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Suriyeliler konusunda hükümetin kendisinin kontrol ettiğinin dışında bir rakam var, deniliyor. İstanbul’da çok yoğun Suriyeli göçmen olduğu söyleniyor. Suriye’de barış sağlanmalı. Barış sağlansın ki buradaki insanlar Suriye’ye tekrar gidebilsinler. Bir hükümetin bir adımı atmadan önce çok ciddi düşünmesi icab eder. Neticenin nereye varacağını görmeli. Şahsen Suriye’deki muhaliflere verilen desteği nasıl yanlış buluyorsak, şu anda Suriyelilere kucak açmayı bütün menfiliklerine rağmen doğru buluyoruz. Çünkü o insanları katliamdan kurtarıyorsunuz, ‘ne haliniz varsa görün’ diyemeyiz. Ama bundan sonraki politikaları hükümetin, Suriye’deki barışın tesisi istikametinde olmalı. Suriyelilerin kendi memleketlerine dönüp orada yaşamalarının sağlanması yönünde olmalı diye düşünüyorum.”

EDİRNE VE TRAKYA’DA İKİ ÖNEMLİ KONU: TARIM VE HAYVANCILIK

Açıklamalarında özellikle Trakya’daki tarım ve hayvancılığa değinen Karamollaoğlu; “Türkiye’nin en verimli topraklarından bir kısmı Trakya’dadır.Ancak Yunanistan ile Bulgaristan ile mukayese ettiğimiz zaman, o ülkelerden tarım ürünleri ithal etmek bizi üzmektedir.” diyerek hükümetin tarım politikalarını eleştirerek “Tarım Bakanı’nın tarımla hiç alakası yok” değerlendirmesinde bulundu.

AF TARTIŞMALARI

Gazetecilerin gündeme gelen af tartışmaları konusunda sorduğu soruyu cevaplandıran Karamollaoğlu; “Türkiye’de aftan önce ciddi bir yargı reformuna ihtiyaç var. Keyfilikle adalet sağlanamaz. Önce adalet mekanizması düzelecek ki arkasından gerekiyorsa, basit suçlardan hüküm giymiş olanların affedilmesi gerçekleşebilir.” diye konuştu.

DIŞ BORÇ VE EKONOMİK YARDIM

Türkiye’nin dış borç veya yardım almadan ekonomik sıkıntılarını çözemeyeceği yönündeki değerlendirmelerin sorulması üzerine konuşan Karamollaoğlu; “Biz Türkiye’nin ekonomik olarak dış yardımlarla ayağa kalacağına inanmıyoruz. Türkiye’nin bir an önce kendi ayakları üzerinde duracak konuma gelmesi gerekir.

Elbette yeri geldiği zaman borç da alınır ama Türkiye’nin kalkınmasını sadece alınacak yardıma ve borca bağlamak hayal olur. Bugünkü iktidarın geldiğimiz noktada en büyük hatası Cumhuriyet’in başından beri kurulmuş olan tesisleri yok edip yerine büyük büyük binalar yapmasıdır.” dedi.

EĞİTİM SİSTEMİ DEĞERLENDİRMESİ

Üniversite sınavlarının net ortalaması üzerinden eğitim sistemi hakkında bir gazetecinin sorduğu soruya cevap veren Karamollaoğlu; “Eğitimde 17 yıldır iktidarın ne yapmak istediğini hala anlayamadım. Bunlar eğitimi iki şey sanıyorlar. Birisi güzel bina yapmak ikincisi imtihan sistemi. Ancak eğitimde müfredat bir numaralı meseledir. O müfredatı öğrenciye aktaracak öğretmen de iki numaralı meseledir.” diye belirtti.