Genel Başkan Yardımcımız Hasan Bitmez, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde değişiklik yapılması gerektiği yönünde tartışmalar hakkında partimizin görüşlerini paylaştı.

Genel Başkan Yardımcımız Hasan Bitmez, yaptığı basın açıklamasında, gündemin önemli tartışmalı konularından olan yüzde 10 seçim barajı ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde değişiklik yapılması gerektiği yönünde tartışmalar hakkında partimizin görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.

Bitmez, basın açıklamasında, “Saadet Partisi olarak buradan herkese çağrıda bulunuyoruz; gelin hep birlikte bu adımları atalım. Türkiye’ye, demokrasimize, insanımıza ve hatta ekonomimize nefes aldıralım. Gelin darbeci zihniyetin 40 yıl önce ülkemizin de, demokrasimizin de önüne koyduğu bu tuzağı ortadan kaldıralım!” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin revize tartışmalarının yüzde 10 barajından bağımsız olarak ele alınamayacağını belirten Bitmez, “Ne yazık ki Türkiye; yaklaşık 40 yıldır yüzde 10 seçim barajı garabetini yaşamaktadır. 12 Eylül’ün, 5 darbeci generalinin Türkiye’ye biçtiği 40 yıllık bu deli gömleği ile yatıp kalkıyoruz. Kenan Evren öldü, ama hâlâ onun kuralları, yasaları ve 12 Eylül rejimi yürürlükte! 12 Eylül rejiminin yola bıraktığı en büyük dinamit yüzde 10’luk seçim barajıdır ve bu darbe rejiminin şekillendirdiği siyaset kurumu ülkemizin problemlerini çözememektedir. Yüzde 10 barajı, Türkiye’nin 1980 sonrası siyasi hayatını çok derinden etkileyen bir problem alanı, demokrasiyi felç bırakan bir uygulamadır. Gündeme getirilmesi, ortadan kaldırılması demokrasimiz için çok ama çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.

SİYASİLER KENDİ ŞARTLARINA GÖRE POZİSYON ALIYOR

Yüzde 10 barajı konusunda siyasi aktörlerin kendi şartlarının değişimine göre pozisyon alması sonucu bu konuda bir ilerleme yaşanamadığının altını çizen Bitmez, “Birçok kesim tarafından eleştirilmiş, kaldırılması teklif edilmiş; hatta ne acıdır ki; zamanında kaldırılması taraftarı olanlar şartlar değişince en hararetli savunucusu olmuştur. Ne gariptir ki; darbecilerin mütedeyyin insanların siyaseten önünü kesmek için uyguladığı bu baraj; 17 yıllık muhafazakâr iktidarın döneminde de şiddetle savunulmaktadır.” diye konuştu.

BARAJ EŞİT BİR YARIŞA DA ENGEL OLUYOR

Yüzde 10 barajının sadece temsiliyette adaletsizliğe neden olduğu gibi partilere verilen ‘Hazine yardımı’nda da eşitsizliğe neden olduğunu vurgulayan Bitmez, “Bu sistemin sonucu olarak “Hazine yardımı” konusunda da ayrı bir adaletsizlik yaşanmaktadır. Milletin tümünden toplanan vergiler, milletin oy verdiği partiler arasında eşit dağıtılmalı, eşit koşullarda bir demokratik yarış için, baraj garabeti ortadan kaldırılmalıdır.” dedi.

SİYASİLER KENDİ ŞARTLARINA GÖRE POZİSYON ALIYOR

Yüzde 10 barajı konusunda siyasi aktörlerin kendi şartlarının değişimine göre pozisyon alması sonucu bu konuda bir ilerleme yaşanamadığının altını çizen Bitmez, “Birçok kesim tarafından eleştirilmiş, kaldırılması teklif edilmiş; hatta ne acıdır ki; zamanında kaldırılması taraftarı olanlar şartlar değişince en hararetli savunucusu olmuştur. Ne gariptir ki; darbecilerin mütedeyyin insanların siyaseten önünü kesmek için uyguladığı bu baraj; 17 yıllık muhafazakâr iktidarın döneminde de şiddetle savunulmaktadır.” diye konuştu.

ENDİŞELERİMİZDE HAKLI ÇIKTIK

Başkanlık sisteminde revize tartışmaları sonucu ‘Parlamenter sisteme dönülmeli mi?’ sorularının yeniden gündeme gelmiş olduğuna dikkat çeken Bitmez, yaşanan bu tartışmalar ile ilgili şunları kaydetti:

“Biz referandum öncesi de bu konudaki kaygılarımızı dile getirmiş, endişelerimizi paylaşmıştık. Bir yıl önceki endişelerimizde maalesef haklı çıktık. Yerel seçimler sürecinde gördük ki bu sistem sorunludur. Cumhurbaşkanı’nın partisi ile bağının sürmesinin, toplumun tamamını kucaklayacak, kurumları dengeli şekilde kucaklayacak anlayışa ters düşmektedir.”

CUMHURBAŞKANI TÜM TARAFLARA EŞİT DURMALIDIR

“Toplumun tüm taraflarına eşit durmalıdır cumhurbaşkanı. Eğer öyle olmaz da, bir partinin seçim çalışmalarına katılır, diğer partileri itham eder ise bir süre sonra toplumun farklı kesimleri birbiri ile kutuplaşır, kamplara bölünür demiştik ve geçtiğimiz seçim sürecinde bu uyarılarımızda ne yazık ki haklı çıktık. Partilerin desteklediği cumhurbaşkanı adayları olur, ama ‘Benim partim var. Ben bu partinin başkanıyım’ dendiğinde toplum, devlet, millet, kurumlar ciddi bir problemle karşılaşmaktadır.”

KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ MUTLAKA TESİS EDİLMELİDİR

Bitmez, açıklamasını şu çağrı ile sonlandırdı:

“Kuvvetler ayrılığı ilkesi mutlaka tesis edilmeli, tüm yetkiler bir kişinin elinde toplanmamalı, yürütülen sistem demokrasimize uygun olmalı ve kutuplaşmalara, kamplaşmalara fırsat vermemelidir. Saadet Partisi olarak buradan herkese çağrıda bulunuyoruz; gelin hep birlikte bu adımları atalım. Türkiye’ye, demokrasimize, insanımıza ve hatta ekonomimize nefes aldıralım. Gelin darbeci zihniyetin 40 yıl önce ülkemizin de demokrasimizin de önüne koyduğu bu tuzağı ortadan kaldıralım!

BU ADIMLAR TÜRKİYE’YE SOLUK ALDIRIR

Bu adımlar Türkiye’ye soluk aldırır. Demokrasimizi geliştirir, barış, huzur ortamını sağlar ve tüm alanlarda sayılamayacak kadar çok olumlu sonuçlara neden olur. Daha hesap verebilir yönetimler, daha katılımlı yönetimler, daha şeffaf yönetimler, daha denetlenebilir yönetimler inşa edilir. Demokrasi yerleşir ve kurumsallaşır, hukukun üstünlüğü sağlanır. Bu adımlar atıldığı takdirde şu an konuştuğumuz problem alanlarının tamamen dışına çıkmış bir yapı karşımıza çıkacaktır. Konuşmaya, birbirimizi anlamaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var.”