Problemlerin Çözümü Saadet Partisi’nde | Saadet Partisi
 
   

Problemlerin Çözümü Saadet Partisi’nde

03.6.2020

Problemlerin Çözümü Saadet Partisi’nde

Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu Ankara’da gerçekleştirilen, İlçe Belediye Başkan Adayları Seçim Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu.

İlçe Belediye Başkan Adayları Seçim Değerlendirme Toplantısı, Ankara’da Büyük Anadolu Oteli’nde gerçekleştirildi. İlçe belediye başkan adaylarının katıldığı toplantıda ilk olarak Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Daha sonra başkan adayları genel başkan yardımcılarından oluşan komisyonlarda seçim değerlendirmelerini sundu. 

İlçe Belediye Başkan Adayları Seçim Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında konuşan Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, ülkeyi yönetenlerin hatalarını kabullenmediklerini belirterek, “Tekebbürle ülkeyi yönetmeye kalkarsanız hiçbir şey yapamazsınız. Dünyada merkez bankalarının faiz oranları yüzde 1,5 civarında olurken Türkiye’de nasıl oluyor da yüzde 24,5’larda oluyor? Öbür taraftan ne yazık ki TÜİK’in rakamları resmi ancak gerçek değil artık” dedi.  

YÜZDE 55 KARNINI DOYURAMIYOR 

Türkiye’nin eğitim, ekonomi ve dış politikada darmadağın olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, araştırmalara göre nüfusun yüzde 55’inin karnını doyuramadığını vurgulayarak, “Demek ki paylaşmada bir sıkıntı var. Öbür taraftan iç ve dış borç almış başını gidiyor. ‘IMF’ye gitmeyiz’ diyenler, sonunda gittiler kapısını çaldılar IMF’nin. 400 bin tane atama bekleyen öğretmen var. Dış politikada her şeyi eline yüzüne bulaştırdılar. Bir tane İslam ülkesinin derdiyle dertlenmiyorlar. Türkiye, ciddi problemlerle karşı karşıya. Ve bu problemleri çözebilecek tek parti ve teşkilat Saadet Partisi’dir” dedi.

ENFLASYON KONTROL ALTINDA İSE ÇARŞI PAZAR NEDEN YANIYOR? 

Havuz medyası her ne kadar algı operasyonları yapsa da her ay işsizliğin arttığının altını çizen Karamollaoğlu, “Resmi rakamlara göre 5 milyona yaklaştı işsiz sayısı” dedi. “Devletten sosyal yardımlar alan yaklaşık 2 milyon kişi var. Bunlar, yardımlar kesilmesin diye ‘işsizim’ demiyor. Gerçek işsizlik rakamları ne yazık ki daha büyük. ‘Enflasyonu kontrol altına aldık’ diyorlar, peki çarşı pazar niye yanıyor? Ekonominin durumu ne yazık ki hiç iyi değil. Ve bu arkadaşlar çözüm üretemiyorlar. 

MECLİS’İN SÖZ SAHİBİ OLDUĞU BİR SİSTEME İHTİYAÇ VAR

 İktidarın durumundan memnun olduğu için erken seçimin olacağına ihtimal vermediğini söyleyen Karamollaoğlu, “Biz cumhurbaşkanlığı sistemi, başkanlık sistemine karşı değiliz. Bir ülkenin kaderinin bir kişinin elinde olmasına karşıyız. Meclis’in pasif olmasına karşıyız. Onun için bu rejimin değişmesi lazım. Meclis’in aktif ve söz sahibi olduğu bir sisteme ihtiyaç var” diyerek, mevcut sistemin sürdürülebilirliğinin olmadığını söyledi.Saadet Partisi, 31 Mart yerel seçimleri ilçe belediye başkan adaylarını Ankara’da toplayarak, Seçim Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirdi. Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirilen toplantıda mahalli idareler seçimleri masaya yatırıldı. Seçim Değerlendirme Toplantısı’nda ilçe belediye başkan adaylarına hitap eden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, zor bir seçim süreci geçirdiklerini hatırlatarak, “Bu zor dönemde güzel işler başardınız, her biriniz örnek bir çalışma yürüttünüz, sizlere çok teşekkür ederim” dedi. 

PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ SAADET PARTİSİ’NDE

 Oylarını yüzde 100’ün üzerinde artırdıklarını belirten Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Bazı hesaplamalarda yüzde 2,71 olarak belirtilse de oy oranımız yüzde 3’ün üzerine çıktı. 1 milyon 300 bin küsur oy aldık bu seçimlerde, az buz değil. Bu seçimlerde basın bize yeteri kadar yer vermedi, bu kadar zor şartlarda alınan sonucu ben önemsiyorum. Ebette ki yeterli değil ama önemsiyorum. Biz yüzde 3 barajını bir nevi aştık. Samimi olarak söylüyorum, Türkiye’nin problemlerinin çözümü Saadet Partisi’nde.” 

ENFLASYON KONTROL ALTINDA İSE ÇARŞI PAZAR NEDEN YANIYOR?

 Havuz medyası her ne kadar algı operasyonları yapsa da her ay işsizliğin arttığının altını çizen Karamollaoğlu, “Resmi rakamlara göre 5 milyona yaklaştı işsiz sayısı. Devletten sosyal yardımlar alan yaklaşık 2 milyon kişi var. Bunlar, yardımlar kesilmesin diye ‘işsizim’ demiyor. Gerçek işsizlik rakamları ne yazık ki daha büyük. ‘Enflasyonu kontrol altına aldık’ diyorlar, peki çarşı pazar niye yanıyor? Ekonominin durumu ne yazık ki hiç iyi değil. Ve bu arkadaşlar çözüm üretemiyorlar” diye konuştu.  

NÜFUSUN YÜZDE 55’İ  KARNINI DOYURAMIYOR

 Yapılan araştırmalara göre nüfusun yüzde 55’inin kesinlikle karnını doyuramadığını kaydeden Karamollaoğlu, “Demek ki paylaşmada bir sıkıntı var. Öbür taraftan iç ve dış borç almış başını gidiyor. ‘IMF’ye gitmeyiz’ diyenler, sonunda gittiler kapısını çaldılar IMF’nin. Damatlarla Beyaz Saray’a kadar gittiler, ne oldu? Hiçbir şey. Biz hep ne diyoruz? Ekonomik olarak güçlü değilseniz sizi kimse dikkate almaz. Algıları yönetmekte her türlü ahlak dışı hareketlerde mahirler. Savunma sanayimizin bile yüzde 65’inin yerli olduğunu iddia ediyorlar. Hadi oradan” dedi. 

KURU SOĞANA  MUHTAÇ HALE GELDİK

 Türkiye’nin fiilen kuru soğana muhtaç hale geldiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, “Kuru soğanı ithal eder hale geldik. Araziler hep boş bırakıldı. Beyefendiler, şimdi kooperatifleşme ile tarımı kurtaracaklarmış. Ya Allah akıl fikir versin! Bu mantıkla devlet yönetilemez. Devleti yönetenler bu kadar basit bir meseleyi idrak edemez mi? Hatalarını kabullenmiyorlar. Tekebbürle ülkeyi yönetmeye kalkarsanız hiçbir şey yapamazsınız. Dünyada merkez bankalarının faiz oranları yüzde 1,5 civarında olurken Türkiye’de nasıl oluyor da yüzde 24,5’larda oluyor? Öbür taraftan ne yazık ki TÜİK’in rakamları resmi ancak gerçek değil artık” diye konuştu. 

BU SİSTEM SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

 İktidarın durumundan memnun olduğu için erken seçimin olacağına ihtimal vermediğini söyleyen Karamollaoğlu, “Ancak her an seçim olacakmış gibi bizim hazır olmamız lazım. İnşallah önümüzdeki seçimlerde de sizlerle beraber çalışacağız. Çünkü bu sistem böyle gitmez. Biz cumhurbaşkanlığı sistemi, başkanlık sistemine karşı değiliz. Ama bizim karşı olduğumuz denetimsiz bir sistemdir. Bir ülkenin kaderinin bir kişinin elinde olmasına karşıyız. Meclis’in pasif olmasına karşıyız. Onun için bu rejimin değişmesi lazım. Meclis’in aktif ve söz sahibi olduğu bir sisteme ihtiyaç var” diyerek, mevcut sistemin sürdürülebilirliğinin olmadığını söyledi. 

İKTİDARIN BİR NUMARALI PROBLEMİ: DÜŞÜNMEMELERİ

 Hükumetin duvara tosladığını söyleyen Karamollaoğlu, “Artık fikir üretemiyor, onun için eğitimi, ekonomiyi düzeltemiyor. 400 bin tane atama bekleyen öğretmen var. Ama hâlâ eğitim fakültelerinde binlerce öğrenci mezun oluyor. Ne olacak peki? Ne yazık ki düşünmüyorlar. Bugünkü iktidarın bir numaralı meselesi düşünememeleri. Düşünme özürlüler. Ondan da çözüm üretemiyorlar” dedi. 

DIŞ POLİTİKADA DARMADAĞINIZ!

 Eğitim ve ekonominin yanı sıra dış politikada da iktidarın her şeyi eline yüzüne bulaştırdığını söyleyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “Şimdi bir bakın, İslam ülkelerinin hiçbir derdiyle dertlenemiyorlar. Suriye’de,  Irak’ta, Afganistan’da ne olmuş hiç haberleri yok, ağızlarına almıyorlar. Ara sıra Mısır’ı protesto ediyorlar. Sen iktidarsın, laf değil, icraat yapmanız lazım. Dış politikada darmadağınız ne yazık ki. Yok F-35, yok S-400. Amerika’nın peşinden giderek bu ülkeyi kalkındıramazsınız. Trump kalktı ‘Golan Tepeleri’ni İsrail’e verdim’ dedi. Biz ne yaptık? Protesto ettik. Ya sen Türkiye’sin, dünyayı ayağa kaldırman gerekirdi. Ne yazık ki dış politikanın düzeleceğine yönelik bir emareye şahit olamıyoruz.” 

TÜRKİYE CİDDİ PROBLEMLERLE KARŞI KARŞIYA!

 Türkiye’nin ciddi problemlerle karşı karşıya olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “Ve problemleri çözebilecek tek parti ve teşkilat Saadet Partisi’dir. Bunları böbürlenmek için değil, inandığım için söylüyorum. Bugün geldiğimiz nokta bütün problemlere ve sıkıntılara rağmen problemlerin çözüleceği bir noktadır. Şu anda küçük adımlar, tavanda çok büyük adımlar meydana getirir. Milli gelirin birazcık adil dağılımı; vatandaşların birazcık kendisine gelmesine, yatırımların artmasına, Türkiye’de işsizliğin azalmasına, israf edilen paranın gerekli yerlere aktarılmasıyla milli gelirin reel olarak yükselmesine vesile olur. Bunu ancak Milli Görüş’ün temsilcisi olan Saadet Partisi gerçekleştirir” dedi.