Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. İşte Genel Başkanımızın konuşmasından satır başları;

23 NİSAN MESAJI

23 Nisan dolayısıyla güçlü meclis vurgusu yapan Temel Karamollaoğlu;

“Dün TBMM’nin açılışının sene-i devriyesiydi. 23 Nisan 1920’de ülkemizin işgal altında olduğu bir atmosferde,  her şeye rağmen iman varsa imkanda vardır diyen bir grup vatanseverin büyük emeklerinin sonucudur TBMM. Yani TBMM milli ve manevi değerlerimiz üzerinde yükselmiş bu milletin iradesinin yegane tecelligahıdır. Güçlü bir Türkiye’nin en önemli güvencesi güçlü bir Meclis’tir. Güçlü bir Meclis’in en önemli şartı ise, kuvvetler ayrımı ilkesinin tesisi ve temsilde adaletin sağlanmasıdır. Güçlü bir meclis bunun neticesinde ise adil bir yönetim çocuklarımıza bırakacağımız en önemli mirastır. Çocuklarımıza yaşanılabilir bir Türkiyeyi miras bırakmak ise hepimizin öncelikli görevidir. Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Meclisimizin açılışının sene-i devriyesini bir kere daha tebrik ediyorum” diye konuştu.

TBMM GÜÇLENDİRİLMELİDİR

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin hak ettiği değeri görmesi gerektiğini belirten Karamollaoğlu;

“Bugün ne yazık ki 16 Nisan Referandumunda geçilen Başkanlık sistemi ile TBMM gücünü eskiye nazaran kaybetmiştir. Bu durumun oluşturduğu handikaplar bugün açık bir şekilde görülmektedir. Özellikle yeni sistemle gelen partili cumhurbaşkanlığının zararlarını hep birlikte yaşıyoruz. Bizim 16 Nisan referandumundan önce yaptığımız uyarılar ortadadır. Bugün bu uyarıları AK Parti içinde önemli isimlerde dillendirmeye başlamışlardır. Biz hatanın nereden dönülürse kar olacağına inanıyor bu konuda yapılan açıklamaları samimi buluyoruz. Umarız ki bu hatalardan biran önce dönülür, partili cumhurbaşkanlığı uygulaması kalkar. TBMM hak ettiği değeri görmeye başlar.” dedi.

TÜRKİYE 1. MECLİS RUHUNU ARIYOR

Toplumun her kesiminin kucaklaşması gerektiğine vurgu yapan Genel Başkanımız; “Bakınız bugün kamplaşmanın ve kutuplaşmanın had safhada olduğu ülkemizde bu haftanın önemine binaen 1920’lerden bir örnek vermek istiyorum. 1920’de ülkemizin en kötü şartlarda olduğu bir dönemde 1. Meclis açılmış ve bu mecliste her görüşten her toplum tabakasından insana yer verilmiştir. Sağcısından solcusuna, mufazakarından liberaline her düşünceden, çiftçisinden, askerine, eğitimlisinden eğitimsizine, şeyhinden şairine toplumun her tabakasından insana yer verilmiştir.

 Milli Mücadelenin başarılı olmasındaki en büyük sebeplerden birisi bu toplumsal uzlaşmanın sağlanmış olmasıdır. Ayrıştırmadan kutuplaştırmadan bu milletin insanı hangi görüşe mensup olursa olsun ülkenin zor zamanın birlikte hareket etmiştir. Buradan bugün Türkiye’mizde bir beka sorunu olduğunu söyleyenlere sesleniyorum. Madem ülkemiz bir tehlike ile karşı karşıya işte bundan kurtulmanın formülü ortada.

Denenmiş ve ispatlanmış bir yöntem…

Bu ülkenin insanını ayır etmeden, Türk Kürt Laz Çerkez, Sağcı Solcu Muhafazakar Milliyetçi demeden bir araya getirirseniz bugün ülkemizin içinde bulunduğu sorunları hep beraber aşabiliriz. Ama siz toplumun yarısını hain, zillet ve benzeri olarak görürseniz bu ülkemizin zararına olur” dedi.

KEMAL KILIÇDAROĞLU SALDIRISI

Şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya değinen Karamollaoğlu; “Gerginliğin kutuplaşmanın özellikle son birkaç ayda had safhada yaşanmasının ne yazık ki kötü bir sonucu ile karşı karşıya kaldık. CHP Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, şehit cenazesine katıldığı sırada saldırıya uğradı. Ben kendisine bizzat geçmiş olsun dileklerimi ilettim, bir kere daha geçmiş olsun dileklerimi buradan iletiyorum. Bu yaşanan saldırı ne yazık ki siyasette kullanılan üslubun bir sonucudur. Türkiye’de muhalefetin tamamının medya algısı ile şeytanlaştırılmaya çalışılmasının bir sonucudur.

Yaşanan bu hadise hepimizi derinden üzmüştür.Fakat bu tür bir hadisenin bir daha yaşanmaması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Bu konuda Saadet Partisi olarak önerilerimiz şunlardır;

• İktidar kullandığı dili muhakkak değiştirmeli, yumuşatmalıdır.
• İktidar ortağının kullandığı üslup muhakkak değiştirmeli, bir siyasi partiye yakışır tavır takınmalıdırlar.
• Sn. Cumhurbaşkanı bütün siyasi parti liderlerini bir masa etrafında toplamalıdır.
• Ülkemizde el birliği ile bir konsensus oluşturulmalıdır” diye konuştu.

TÜRKİYE GERÇEK GÜNDEMİNE ODAKLANMALIDIR

Türkiye’nin gerçek gündemine odaklanmasının altını çizen Temel Karamollaoğlu;

“Ülkemizin içinde bulunduğu badireli dönem ortadadır.

-Ekonomik kriz derinleşiyor.

-Adalet yara almış durumda.

-Dış politika keşmekeşe döndü.

Daha dün bir tv’nin canlı yayında gencecik bir kızımız hayalinin Alman vatandaşı olmak istediğini söyledi.Bu kızımızın verdiği cevap dahi ülkemizin içinde olduğu durumu anlatmaya tek başına yeter. Ülke olarak burada sayamadığım nice problemlerle karşı karşıyayız. Hepimiz biran önce ülkemizin gündemine odaklanmalıyız. Bunun için de tekrar ediyorum birlik ve beraberlik atmosferinin tesis edilmesi en önemli şarttır. İnanıyorum ki bir ve beraber olursak üstesinden gelemeyeceğimiz bir problem yok.” dedi.